Bir zamanlar Amasya'da yaşayan Ferhat, büyük bir sanatçı ve usta bir nakkaştır. Şirin ise güzelliğiyle dillere destan olmuş bir sultanın kızıdır. Ferhat, bir gün Şirin'i görür ve ona âşık olur. Şirin de Ferhat'ın aşkına karşılık verir. Ancak Şirin'in ailesi, bu aşka karşı çıkar ve Ferhat'ı zorlu bir sınava tabi tutar. Ferhat'tan, Amasya'nın dağlarından şehre su getirmesi istenir. Bu imkânsız gibi görünen görev, aslında Ferhat'ı bu aşktan vazgeçirmek için bir bahanedir.

Ferhat, aşkının gücüyle dağları delmeye başlar. Dağları delerken söylediği türküler ve gösterdiği azim, halk arasında büyük bir hayranlık uyandırır. Ancak Şirin'in ailesi, bu aşkı engellemek için bir oyun oynar. Ferhat'a, Şirin'in öldüğünü söylerler. Bu haberle yıkılan Ferhat, elindeki kazmayı yere vurur ve orada can verir. Şirin, Ferhat'ın ölümünü öğrenince dayanamaz ve o da hayatına son verir. Böylece iki âşık, kavuşamadan hayatlarını kaybeder.

Bu hikaye, aşkın insanı ne kadar güçlü kılabileceğini ve aynı zamanda trajik sonuçlar doğurabileceğini anlatır. Ferhat ile Şirin'in aşkı, Amasya'nın kültürel mirasının bir parçası olarak günümüzde de anılmaya devam etmektedir.